6352 Sayılı Yasa 05.07.2012 tarihli Resmi Gazetede yayınlanmıştır

Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi amacıyla bazı kanunlarda değişiklik yapılması ve basın yayın yoluyla işlenen suçlara ilişkin dava ve cezaların ertelenmesi hakkındaki kanun 28344 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmış ve yürürlüğe girmiştir.

 

YARGI HİZMETLERİNİN ETKİNLEŞTİRİLMESİAMACIYLA BAZI

KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI VE BASIN YAYIN

YOLUYLA İŞLENEN SUÇLARA İLİŞKİN DAVA VE

CEZALARIN ERTELENMESİ

HAKKINDA KANUN

Kanun No. 6352                                                                                                 Kabul Tarihi: 2/7/2012

MADDE 1 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılıİcra ve İflas Kanununun 1 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“İcra daireleri:

MADDE 1 –Her asliye mahkemesinin yargıçevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunur.

Her icra dairesinde Adalet Bakanlığıtarafından atanacak bir icra müdürü, yeteri kadar icra müdür yardımcısı, icra katibi ile adli yargıilk derece mahkemesi adalet komisyonlarıtarafından görevlendirilecek mübaşir ve hizmetli bulunur.

İcra müdür ve icra müdür yardımcıları, Adalet Bakanlığıtarafından yaptırılacak yazılısınav ve Adalet Bakanlığıtarafından yapılacak sözlüsınav sonucuna göre atanırlar. İcra katipleri arasından Adalet Bakanlığıtarafından yaptırılacak yazılısınav ve Adalet Bakanlığıtarafından yapılacak sözlüsınav sonucuna göre de icra müdür veya icra müdür yardımcılığıkadrolarına atama yapılabilir.

İcra katipliğine ilk defa atanacaklar, kamu görevlerine ilk defa atanacaklar için yapılacak merkezîsınavda başarılıolanlar arasından Adalet Bakanlığının bu konuda yetki vereceği adli yargıilk derece mahkemesi adalet komisyonlarıtarafından yapılacak uygulama ve sözlüsınav sonucuna göre; unvan değişikliği suretiyle atanacaklar ise uygulama ve sözlüsınav sonucuna göre atanırlar. Unvan değişikliği suretiyle icra katipliğine atanacaklar tahsis edilen kadronun yüzde ellisini geçemez.

İcra müdür ve icra müdür yardımcılarıile icra katiplerinin, yazılısınav, sözlüsınav, görevlendirme, nakil, unvan değişikliği, görevde yükselme ve diğer hususlarıyönetmelikle düzenlenir.

İcra dairelerinde, gerektiğinde, Adalet Bakanlığıtarafından belirlenecek esaslar çerçevesinde, adli yargıilk derece mahkemesi adalet komisyonu tarafından zabıt katibi, mübaşir ve hizmetli görevlendirilir.

İcra müdürü, icra müdür yardımcısıveya icra katibinin herhangi bir nedenden dolayıyokluğu halinde görev ve yetkileri, adli yargıilk derece mahkemesi adalet komisyonu tarafından görevlendirilecek yazıişleri müdürüveya zabıt katibi tarafından yerine getirilir.

Adalet Bakanlığı, icra dairelerini bir arada bulundurmaya ve aynıicra mahkemesine bağlamaya yetkilidir.”

MADDE 2 2004 sayılıKanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“İcra ve iflas dairelerince verilen kararlar gerekçeli olarak tutanaklara yazılır.”

MADDE 3 2004 sayılıKanunun 8 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 8/a maddesi eklenmiştir.

“Elektronik işlemler:

MADDE 8/a –İcra ve iflas dairelerince yapılacak her türlüicra ve iflas işve işlemlerinde Ulusal YargıAğıBilişim Sistemi kullanılır; her türlüveri, bilgi, belge ve karar, Ulusal YargıAğıBilişim Sistemi vasıtasıyla işlenir, kaydedilir ve saklanır.

Usulüne göre güvenli elektronik imza ile oluşturulan elektronik veriler senet hükmündedir. Güvenli elektronik imza, elle atılan imza ile aynıispat gücünühaizdir. Güvenli elektronik imza, kanunlarda güvenli elektronik imza ile yapılamayacağıaçıkça belirtilmişolan işlemler dışında, elle atılan imza yerine kullanılabilir. Güvenli elektronik imzayla oluşturulan belge ve kararlarda, kanunlarda birden fazla nüshanın düzenlenmesi ve mühürleme işlemini öngören hükümler uygulanmaz.

Zorunlu nedenlerden dolayıfiziki olarak düzenlenen belge veya kararlar, yetkili kişilerce güvenli elektronik imzayla imzalanarak Ulusal YargıAğıBilişim Sistemine aktarılır ve gerektiğinde Ulusal YargıAğıBilişim Sistemi vasıtasıyla ilgili birimlere iletilir. Bu şekilde elektronik ortama aktarılarak ilgili birimlere iletilen belge ve kararların asılları, gönderen icra ve iflas dairesinde saklanır, ayrıca fiziki olarak gönderilmez. Ancak, belge veya kararın aslının incelenmesinin zorunlu olduğu hâller saklıdır.

Elektronik ortamdan fiziki örnek çıkartılmasıgereken hâllerde, icra müdürüveya görevlendirdiği personel tarafından belgenin aslının aynıolduğu belirtilerek, imzalanır ve mühürlenir.

Elektronik ortamda yapılan işlemlerde süre gün sonunda biter.

Elektronik işlemlerin Ulusal YargıAğıBilişim Sistemi vasıtasıyla yapılmasına dair usul ve esaslar, Adalet Bakanlığıtarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.”

MADDE 4 2004 sayılıKanunun 9 uncu maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Paranın ödenmesi ve değerli eşyanın muhafazası:

MADDE 9 –İcra ve iflas dairelerine yapılacak her türlünakdîödeme, Adalet Bakanlığıtarafından uygun görülecek bankalarda icra ve iflas dairesi adına açılan hesaba yapılır. Haciz sırasında, borçlu veya üçüncükişiler tarafından yapılan ödeme nedeniyle tahsil edilen paralar, en geçtahsilatın yapıldığıgünütakip eden ilk işgünüçalışma saati sonuna kadar banka hesabına yatırılmak üzere icra veya mahkeme kasalarında muhafaza edilir.

İcra ve iflas dairelerince yapılmasıgereken her türlünakdîödeme, ilgilisinin gösterdiği banka hesabına aktarılmak üzere, icra müdürütarafından resen bankaya verilecek talimat gereği yapılır. Talimat, paranın icra ve iflas dairesi hesabına yatırılmasınıtakip eden en geçüçişgünüsonuna kadar verilir.

İcra ve iflas daireleri aldıklarıkıymetli evrak ve değerli şeyleri kasalarında, zorunlu hâllerde ise kiralanacak banka kasalarında muhafaza ederler.”

MADDE 5 2004 sayılıKanunun 13/a maddesinin birinci fıkrasında yer alan “, diğer örneğinin ise en geço ayın sonunda Adalet Bakanlığına gönderilmesi”ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.

MADDE 6 2004 sayılıKanunun 18 inci maddesinin birinci fıkrasıaşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“İcra mahkemesine arzedilen hususlar ivedi işlerden sayılır ve bu işlerde basit yargılama usulüuygulanır.”

MADDE 7 2004 sayılıKanunun 32 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Yabancıdevlet aleyhine başlatılan ilamlıicra takiplerine ilişkin icra emrinde uluslararasıandlaşmalar saklıkalmak kaydıyla, borçlu devlete ait olan mallar hakkında cebri icra yapılabileceği hususu ayrıca ihtar edilir.”

MADDE 8 2004 sayılıKanunun 42 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Yabancıdevlet aleyhine ilamsız takip yoluna başvurulamaz.”

MADDE 9 2004 sayılıKanunun 58 inci maddesinin birinci fıkrasıile ikinci fıkrasının (1) ve (2) numaralıbentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Takip talebi icra dairesine yazılıveya sözlüolarak ya da elektronik ortamda yapılır.”

“1. Alacaklının ve varsa kanuni temsilcisinin ve vekilinin adı, soyadı; alacaklıveya vekili adına ödemenin yapılacağıbanka adıile hesap bilgileri; varsa Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasıveya vergi kimlik numarası; şöhret ve yerleşim yeri; alacaklıyabancımemlekette oturuyorsa Türkiye’de göstereceği yerleşim yeri (Yerleşim yeri gösteremezse icra dairesinin bulunduğu yer yerleşim yeri sayılır.);

2. Borçlunun ve varsa kanuni temsilcisinin adı, soyadı, alacaklıtarafından biliniyorsa Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasıveya vergi kimlik numarası, şöhret ve yerleşim yeri;

Bir terekeye karşıyapılan taleplerde kendilerine tebligat yapılacak mirasçıların adı, soyadı, biliniyorsa Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasıveya vergi kimlik numarası, şöhret ve yerleşim yerleri;”

MADDE 10 2004 sayılıKanunun 60 ıncımaddesinin birinci fıkrasıile ikinci fıkrasının (1) ve (2) numaralıbentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“İcra müdürütakip talebinin bu Kanunda öngörülen şartlarıiçerdiğine karar verirse ödeme emri düzenler. Talebin kabul edilmemesi halinde verilen karar tutanağa yazılır.”

“1. Alacaklının veya vekilinin banka hesap numarasıhariçolmak üzere, 58 inci maddeye göre takip talebine yazılmasılazım gelen kayıtları,

2. Borcun ve masrafların yedi gün içinde icra dairesine ait ödeme emrinde yazılıolan banka hesabına ödenmesi, borç, teminat verilmesi mükellefiyeti ise teminatın bu süre içinde gösterilmesi ihtarını,”

MADDE 11 2004 sayılıKanunun 67 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “yüzde kırkından”ibaresi “yüzde yirmisinden”şeklinde değiştirilmişve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötüniyet tazminatıve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.”

MADDE 12 2004 sayılıKanunun 68 inci maddesinin yedinci fıkrasında yer alan “yüzde kırktan”ibaresi “yüzde yirmiden”şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 13 2004 sayılıKanunun 68/a maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan “yüzde kırktan”ibaresi “yüzde yirmiden”olarak değiştirilmiştir.

MADDE 14 2004 sayılıKanunun 69 uncu maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “yüzde kırkından”ibaresi “yüzde yirmisinden”olarak değiştirilmiştir.

MADDE 15 2004 sayılıKanunun 72 nci maddesinin dördüncüfıkrasında yer alan “yüzde kırktan”ibaresi “yüzde yirmiden”ve beşinci fıkrasında yer alan “yüzde kırkından”ibaresi “yüzde yirmisinden”olarak değiştirilmiştir.

MADDE 16 2004 sayılıKanunun 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (2), (3) ve (12) numaralıbentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, fıkraya aşağıdaki (13) numaralıbent ile maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“2. Ekonomik faaliyeti, sermayesinden ziyade bedenîçalışmasına dayanan borçlunun mesleğini sürdürebilmesi için gerekli olan her türlüeşya,

3. Para, kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli taş, antika veya süs eşyasıgibi kıymetli şeyler hariçolmak üzere, borçlu ve aynıçatıaltında yaşayan aile bireyleri için lüzumlu eşya; aynıamaçla kullanılan eşyanın birden fazla olmasıdurumunda bunlardan biri,”

“12. Borçlunun haline münasip evi,”

“13. Öğrenci bursları.”

“Birinci fıkranın (2), (4), (7) ve (12) numaralıbentlerinde sayılan malların kıymetinin fazla olmasıdurumunda, bedelinden haline münasip bir kısmı, ihtiyacınıkarşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır.

İcra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığınıdeğerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir.”

MADDE 17 2004 sayılıKanunun 88 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 88 –Haczolunan paraları, banknotları, hamiline ait senetleri, poliçeler ve sair cirosu kabil senetler ile altın, gümüşve diğer kıymetli şeyleri icra dairesi muhafaza eder.

Diğer taşınır mallar, masrafıpeşinen alacaklıdan alınarak muhafaza altına alınır. Alacaklımuvafakat ederse, istenildiği zaman verilmek şartıyla, muvakkaten borçlu yedinde veya üçüncüşahıs nezdinde bırakılabilir. Üçüncüşahsın elinde bulunan taşınır mallar haczedildiğinde, üçüncüşahsın kabulühâlinde üçüncüşahsa yediemin olarak bırakılır. Mallar satışmahalline getirilmediği takdirde muhafaza altına alınabilir veya yediemin değişikliği yapılabilir.

Türkiye’nin taraf olduğu uluslararasıandlaşma hükümleri saklıkalmak kaydıyla, yabancıdevlet başkanı, parlamento başkanı, hükümet başkanıveya hükümet üyelerini taşıyan ulaşım araçları, bu kişiler Türkiye’de bulunduklarısürece, muhafaza altına alınamaz ve yediemine bırakılamaz.

İcra dairesi üçüncübir şahsa rehnedilmişolan mallarıda muhafaza altına alabilir. Ticari işletme rehni kapsamındaki taşınırlar ise icra dairesince satılmalarına karar verilmesinden sonra muhafaza altına alınabilir. Bu mallar paraya çevrilmediği takdirde geri verilir.

Haczedilen mallar, Adalet Bakanlığıtarafından yetki verilen gerçek veya tüzel kişilere ait lisanslıyediemin depolarında muhafaza edilir. Yetki verilen gerçek veya tüzel kişiler, bu yetkilerini Adalet Bakanlığının onayıyla alt işleticilere aynıstandartlarısağlamak koşuluyla devredebilirler. Bu devir, yetki verilen gerçek veya tüzel kişilerin sorumluluklarınıortadan kaldırmaz. Bu depoların yönetmelikte belirlenen nitelik ve şartlara uygunluğunun saptanmasısonucunda işletme belgesi Adalet Bakanlığıtarafından verilir. Haczedilen malların muhafaza işlemleri; lisanslıyediemin depolarının kuruluşuna, bu depolarda bulunmasıgereken asgari niteliklere, depo için alınacak teminata, mallar için muhtemel rizikolara karşıyapılacak sigortaya; işletici olma niteliklerine, işletici lisansına, Adalet Bakanlığıtarafından bu lisansın verilmesine; Adalet Bakanlığının lisanslıişletmelerle ilgili görev ve yetkilerine; faaliyetin durdurulmasıya da iptali gibi idari tedbir ve tasarruflara; bu depoların denetimine ve diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar, Adalet Bakanlığıtarafından çıkarılan yönetmelikte düzenlenir. Haczedilen malların muhafazasıaşamasındaki ücretler Adalet Bakanlığıtarafından düzenlenecek tarifeyle belirlenir.

İcra dairesi, depo ve garajlarda ve yediemin olarak kendisine haczedilen malın bırakılmışolduğu üçüncükişilerde saklanıp da hukuken artık muhafazasına gerek kalmayan malı, vereceği uygun süre içinde geri almasınıilgililere resen bildirir. Verilen süre içinde eşya geri alınmazsa, icra müdürütetkik merciinin kararıile taşınır mal satışlarına ilişkin hükümler uyarınca bunlarısatar. Elde edilen miktardan muhafaza ve satışgiderleri ödenir. Artan miktar 9 uncu madde hükmüne göre muhafaza olunur. Bu konuda ortaya çıkan ihtilaflar tetkik mercii tarafından basit yargılama usulüne göre çözülür.

İcra müdürlüklerinin talebi üzerine kolluk kuvvetleri tarafından yakalanan araçlar, en geçüçişgünüiçinde en yakın icra müdürlüğüne teslim edilir. Aracıteslim alan icra müdürlüğü, aracın yakalanmasınıisteyen icra müdürlüğüne bildirimde bulunur.”

MADDE 18 2004 sayılıKanunun 89 uncu maddesinin üçüncüfıkrasında yer alan “yüzde kırkından”ibaresi “yüzde yirmisinden”şeklinde, yedinci fıkrasıise aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Haciz ihbarnamesi, borçlunun hak ve alacaklarının bulunabileceği bir tüzel kişinin veya müessesenin şubesine veya tüm şubelerini kapsayacak şekilde merkezine tebliğedilir. Haciz ihbarnamesinin tebliğedildiği merkez, tüm şubeleri veya birimlerini kapsayacak şekilde beyanda bulunmakla yükümlüdür.”

MADDE 19 2004 sayılıKanunun 97 nci maddesinin onüçüncüfıkrasında yer alan “yüzde kırkından”ibaresi “yüzde yirmisinden”olarak değiştirilmiştir.

MADDE 20 2004 sayılıKanunun 99 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 99 –Haczedilen şey, borçlunun elinde olmayıp da üzerinde mülkiyet veya diğer bir ayni hak iddia eden üçüncükişi nezdinde bulunursa, bu kişi yedieminliği kabul ettiği takdirde bu mal muhafaza altına alınmaz. İcra müdürü, üçüncükişi aleyhine icra mahkemesinde istihkak davasıaçmasıiçin alacaklıya yedi gün süre verir. Bu süre içinde icra mahkemesine istihkak davasıaçılmaz ise üçüncükişinin iddiasıkabul edilmişsayılır. Alacaklıtarafından süresinde açılan dava sonuçlanıncaya kadar, haczedilen malın satışıyapılamaz. Haczin, üçüncükişinin yokluğunda yapılmasıve üçüncükişi lehine istihkak iddiasında bulunulmasıhalinde de bu fıkra hükmüuygulanır.”

MADDE 21 2004 sayılıKanunun 106 ncımaddesinin birinci fıkrasıaşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altıay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasınıisteyebilir.”

MADDE 22 2004 sayılıKanunun 110 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 110 –Bir malın satılmasıkanuni müddet içinde istenmez veya icra müdürütarafından verilecek karar gereği gerekli gider onbeşgün içinde depo edilmezse veya talep geri alınıp da kanuni müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar. Hacizli malın satılmasıyönündeki talep bir defa geri alınabilir.

Haczedilen resmi sicile kayıtlımalların, icra dairesiyle yapılacak yazışmalar sonucunda haczinin kalktığının tespit edilmesi hâlinde, sicili tutan idare tarafından haciz şerhi terkin edilir ve işlem ilgili icra dairesine bildirilir.

Birinci fıkra gereğince haczin kalkmasına sebebiyet veren alacaklıo mala yönelik olarak, haczin konulmasıve muhafazasıgibi tüm giderlerden sorumlu olur.”

MADDE 23 2004 sayılıKanunun 112 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bir ay”ibaresi “iki ay”şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 24 2004 sayılıKanunun 114 üncümaddesinin üçüncüfıkrasına aşağıdaki cümle ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Satışilanıelektronik ortamda da yapılır.”

“Açık artırmaya elektronik ortamda teklif verme yoluyla başlanır. Elektronik ortamda teklif verme, birinci ihale tarihinden on gün önce başlar, ihalenin tamamlanacağıgünden önceki gün sonunda sona erer; ikinci ihalede ise elektronik ortamda teklif verme birinci ihaleden sonraki beşinci gün başlar, en az on gün sonrasıiçin belirlenecek ikinci ihalenin tamamlanacağıgünden önceki gün sonunda sona erer. Elektronik ortamda verilecek teklifler haczedilen malın tahmin edilen kıymetinin yüzde ellisinden az olamaz; teklif vermeden önce, haczedilen malın tahmin edilen kıymetinin yüzde yirmisi nispetinde teminat gösterilmesi zorunludur.

Satışa çıkarılan taşınır üzerinde hakkıolan alacaklının alacağıyukarıdaki fıkrada yazılıoranda ise artırmaya iştiraki halinde ayrıca pey akçesi ve teminat aranmaz.”

MADDE 25 2004 sayılıKanunun 115 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“İhalenin yapılması:

MADDE 115 –Birinci ve ikinci ihale icra memuru tarafından, ilanda belirlenen yer, gün ve saatte, elektronik ortamda verilen en yüksek teklif üzerinden başlatılır. Satışa çıkarılan mal üçdefa bağırıldıktan sonra, elektronik ortamda verilen en yüksek teklif de değerlendirilerek, en çok artırana ihale edilir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen bedelinin yüzde ellisini bulmasıve satışisteyenin alacağına rüçhanıolan diğer alacaklar o malla temin edilmişse bu suretle rüçhanıolan alacakların mecmuundan fazla olmasıve bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştırılmasımasraflarınıaşmasıgerekir.

Birinci ihalede, alıcıçıkmazsa veya bu maddede yazılımiktara ulaşılmazsa satışicra memuru tarafından geri bırakılır.

İkinci ihalede, alıcıçıkmazsa veya bu maddede yazılışartlar gerçekleşmezse satıştalebi düşer.”

MADDE 26 2004 sayılıKanunun 118 inci maddesinin birinci fıkrasına ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmişve fıkranın son cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.

“Daire dışında tahsil edilen paralar en geçtahsilatın yapıldığıgünütakip eden ilk işgünüçalışma saati sonuna kadar banka hesabına yatırılmak üzere, icra veya mahkeme kasalarında muhafaza edilir.”

MADDE 27 2004 sayılıKanunun 123 üncümaddesinin birinci fıkrasında yer alan “iki ay”ibaresi “üçay”şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 28 2004 sayılıKanunun 124 üncümaddesinin üçüncüfıkrasıaşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Şartnameye, artırmaya iştirak edeceklerin taşınmazın tahmin edilen kıymetinin yüzde yirmisi nispetinde pey akçesi veya milli bir bankanın teminat mektubunu tevdi etmeleri, elektronik ortamda teklif vererek artırmaya katılacakların teminat göstermeleri gerektiği ve elektronik ortamda teklif vermeye ilişkin hususlar yazılır.”

MADDE 29 2004 sayılıKanunun 126 ncımaddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Artırma ilanı, artırma hazırlıklarıve ilgililere ihtar:

MADDE 126 –Satış, açık artırma ile yapılır. Birinci ve ikinci ihalenin yapılacağıyer, gün ve saat önceden ilan edilir.

İlan, birinci ihale tarihinden en az bir ay önce yapılır. İlan edilen metnin esasa müessir olmayan maddi hatalar nedeniyle tekrarlanmasıgerektiğinde, ihale tarihi değiştirilmeksizin hata ilanen düzeltilir. Ancak bu düzeltme ilanının tarihi ile ihale tarihi arasında yedi günden az zaman kalmışise daha önce ilan edilen günden yedi işgünüsonrasıiçin tespit edilecek günde satışyapılacağıdüzeltme ilanında belirtilir. Bu düzeltme ilanıilgililere ayrıca tebliğedilmez.

Yapılacak ilana, satılacak şeyin cinsi, mahiyeti, önemli vasıfları, tahmin edilen kıymeti, bulunduğu yer; birinci ve ikinci ihalenin yapılacağıyer, gün ve saat; artırmaya iştirak edeceklerin haczedilen malın tahmin edilen kıymetinin yüzde yirmisi nispetinde pey akçesi veya milli bir bankanın teminat mektubunu tevdi etmeleri gerektiği; diğer bilgilerin nereden ve ne suretle öğrenilebileceği hususlarıyazılır. Ayrıca, ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin taşınmaz üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarınıevrakımüsbiteleri ile onbeşgün içinde icra dairesine bildirmeleri gerektiği yazılır; aksi halde, haklarıtapu siciliyle sabit olmadıkça, satışbedelinin paylaşmasından hariçkalacaklarıda ilave edilir. Bu ihtar irtifak hakkısahiplerine de yapılır.

Açık artırmaya elektronik ortamda teklif verme yoluyla başlanır. Elektronik ortamda teklif verme, birinci ihale tarihinden yirmi gün önce başlar, ihalenin tamamlanacağıgünden önceki gün sonunda sona erer; ikinci ihalede ise elektronik ortamda teklif verme birinci ihaleden sonraki beşinci gün başlar, en az yirmi gün sonrasıiçin belirlenecek ikinci ihalenin tamamlanacağıgünden önceki gün sonunda sona erer. Elektronik ortamda verilecek teklifler haczedilen malın tahmin edilen kıymetinin yüzde ellisinden az olamaz; teklif vermeden önce, haczedilen malın tahmin edilen kıymetinin yüzde yirmisi nispetinde teminat gösterilmesi zorunludur.

Satışa çıkarılan taşınmaz üzerinde hakkıolan alacaklının alacağıyukarıdaki fıkrada yazılıoranda ise artırmaya iştiraki halinde ayrıca pey akçesi ve teminat aranmaz.

114 üncümaddenin ikinci ve üçüncüfıkralarıtaşınmazın satışilanıhakkında da uygulanır.”

MADDE 30 2004 sayılıKanunun 127 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 127 –İlanın birer sureti borçluya ve alacaklıya ve taşınmazın tapu siciline kayıtlıbulunan ilgililerinin tapuda kayıtlıadresleri varsa bu adreslerine tebliğolunur. Adresin tapuda kayıtlıolmamasıhâlinde, varsa adres kayıt sistemindeki adresleri tebligat adresleri olarak kabul edilir. Bunların dışında ayrıca adres tahkiki yapılmaz, gazetede veya elektronik ortamda yapılan satışilanıtebligat yerine geçer.”

MADDE 31 2004 sayılıKanunun 129 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 129 –Birinci ve ikinci ihale icra memuru tarafından, ilanda belirlenen yer, gün ve saatte, elektronik ortamda verilen en yüksek teklif üzerinden başlatılır. Taşınmaz üçdefa bağırıldıktan sonra, elektronik ortamda verilen en yüksek teklif de değerlendirilerek, en çok artırana ihale edilir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen bedelinin yüzde ellisini bulmasıve satışisteyenin alacağına rüçhanıolan diğer alacaklar o malla temin edilmişse bu suretle rüçhanıolan alacakların mecmuundan fazla olmasıve bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştırılmasımasraflarınıaşmasıgerekir.

Birinci ihalede, alıcıçıkmazsa veya bu maddede yazılımiktara ulaşılmazsa satışicra memuru tarafından geri bırakılır.

İkinci ihalede, alıcıçıkmazsa veya bu maddede yazılışartlar gerçekleşmezse satıştalebi düşer.”

MADDE 32 2004 sayılıKanunun 150/e maddesinin birinci fıkrasıaşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Alacaklı, taşınır rehnin satışınıödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren altıay içinde, taşınmaz rehnin satışınıda aynıtarihten itibaren bir yıl içinde isteyebilir.”

MADDE 33 2004 sayılıKanunun 168 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (2) numaralıbentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“1. Alacaklının veya vekilinin banka hesap numarasıhariçolmak üzere, takip talebine yazılmasılazım gelen kayıtlar,

2. Borcun ve takip masraflarının on gün içinde ödeme emrinde yazılıolan icra dairesine ait banka hesabına ödenmesi ihtarı,”

MADDE 34 2004 sayılıKanunun 169/a maddesinin altıncıfıkrasının birinci cümlesinde yer alan “yüzde kırktan”ibaresi “yüzde yirmisinden”olarak değiştirilmiştir.

MADDE 35 2004 sayılıKanunun 170 inci maddesinin üçüncüfıkrasında yer alan “yüzde kırkından”ibaresi “yüzde yirmisinden”şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 36 2004 sayılıKanunun 171 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1) ve (2) numaralıbentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“1. Alacaklının veya vekilinin banka hesap numarasıhariçolmak üzere, takip talebine yazılmasılazım gelen kayıtlar,

2. Borcun ve takip masraflarının beşgün içinde ödeme emrinde yazılıolan icra dairesine ait banka hesabına ödenmesi ihtarı,”

MADDE 37 2004 sayılıKanunun 243 üncümaddesinin ikinci fıkrasında yer alan “116 ve 242 nci maddeler”ibaresi “242 nci madde”şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 38 2004 sayılıKanuna aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.

“GEÇİCİMADDE 9 –9 uncu maddenin ikinci fıkrasıgereği ödeme yapılabilmesi için ilgilisi tarafından, anılan maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altıay içinde banka hesap numarasının bildirilmesi gerekir.

GEÇİCİMADDE 10 –Bu Kanunun ilgili hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan takip işlemleri hakkında, değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam edilir.

GEÇİCİMADDE 11 –Adalet Bakanlığı, 88 inci maddenin beşinci fıkrasıgereğince hukuki ve teknik her türlüaltyapıyıanılan maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde tamamlar. Lisanslıyediemin depolarıfaaliyete geçinceye kadar o yerdeki mevcut depo ve garajlarda muhafaza işlemlerine, mevcut yönetmelik ve ücret tarifeleri çerçevesinde devam olunur.

Mevcut depo ve garajlarda muhafaza edilen ancak hukuken muhafazasına gerek kalmayan malların, anılan maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde teslim alınmasıiçin icra müdürütarafından ilgilisine resen bildirim yapılır.

İlgilisine tebligat yapılamazsa veya verilen süre içinde mal geri alınmazsa, üçay içinde, 88 inci maddenin altıncıfıkrasıhükmüuyarınca satışişlemi yapılır.

Ancak, satışyapılamazsa Adalet Bakanlığıtarafından görevlendirilecek icra müdürünün başkanlığında kaymakamlık, belediye, ilgili yer baro başkanlığıve ticaret odasıtarafından bildirilecek birer kişinin katılımıyla oluşturulacak değer tespit komisyonu tarafından tespit edilecek değer üzerinden, yedieminin alacağına mahsup için malın mülkiyeti yediemine devredilebilir; komisyon, ekonomik bir değerinin kalmadığına karar verirse mal bir tutanakla imha edilir.

Satılan veya mülkiyeti devredilen malın bedelinden, muhafaza ve diğer giderler mahsup edildikten sonra varsa artan miktar talep halinde ilgilisine ödenir.”

MADDE 39 30/1/1950 tarihli ve 5521 sayılıİşMahkemeleri Kanununun 1 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Birden fazla işmahkemesi bulunan yerlerde, sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan davaların görüleceği işmahkemeleri, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenebilir.”

MADDE 40 5521 sayılıKanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİMADDE 2 –Bölge adliye mahkemelerinin, 5235 sayılıKanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca ResmîGazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, Yargıtayın bozma kararlarına karşıverilen direnme kararının temyizi halinde dava dosyası, önce kararıveren daireye gönderilir. Direnme kararlarıdaireler tarafından öncelikle incelenir. Kararıveren daire, direnmeyi yerinde görürse kararıdüzeltir; yerinde görmezse talebi on gün içinde Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna iletir.”

MADDE 41 15/7/1950 tarihli ve 5683 sayılıYabancıların Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bir aydan iki seneye kadar hapis cezasiyle”ibaresi “mülki amir tarafından beşyüz Türk Lirasından üçbin Türk Lirasına kadar idarîpara cezasıyla”şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 42 5683 sayılıKanunun 26 ncımaddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 26 –Sınır dışıedildikleri veya Türkiye’yi terke davet olunduklarıhâlde müsaadesiz gelmeye mütecasir olan yabancılar mülki amir tarafından ikibin Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idarîpara cezasıile cezalandırılır ve sınır dışıedilir.”

MADDE 43 14/9/1972 tarihli ve 1618 sayılıSeyahat Acentalarıve Seyahat AcentalarıBirliği Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “üçaydan altıaya kadar hapis ve bin güne kadar adlî”ibaresi “mülki amir tarafından ikibin Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idarî”, ikinci fıkrasında yer alan “bin güne kadar adlî”ibaresi “mülki amir tarafından beşyüz Türk Lirasından ikibin Türk Lirasına kadar idareklinde değiştirilmiştir.

MADDE 44 6/1/1982 tarihli ve 2575 sayılıDanıştay Kanununun 8 inci maddesinin (1) numaralıfıkrasının (d) bendine “Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliği,”ibaresi ile (e) bendine “ile düzenleyici ve denetleyici kurumların başkanlıkları,”ibaresi eklenmiş, fıkranın (g) bendi aşağıdaki şekilde ve (3) numaralıfıkrasında yer alan “yirmi yıl”ibaresi “onbeşyıl”şeklinde değiştirilmiştir.

“g) Kamu kurum ve kuruluşlarının başhukuk müşavirliği, birinci hukuk müşavirliği, hukuk hizmetleri başkanlığıve hukuk işleri müdürlüğü,”

MADDE 45 2575 sayılıKanunun 24 üncümaddesinin (1) numaralıfıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“c) Bakanlıklar ile kamu kuruluşlarıveya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere,”

MADDE 46 2575 sayılıKanunun 60 ıncımaddesinin (1) numaralıfıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Başsavcı, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştayda görülen dava dosyalarını, esas hakkındaki düşüncelerini bildirmek üzere, uygun göreceği görev ayırımına göre savcılara havale eder.”

MADDE 47 2575 sayılıKanunun 61 inci maddesinin (1) ve (3) numaralıfıkralarıaşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“1. Savcılar, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştayda görülen dava dosyalarından kendilerine havale olunanlarıBaşsavcıadına incelerler ve esas hakkındaki düşüncelerini, bir ay içinde gerekçeli ve yazılıolarak verirler. Bu süreler geçirilirse durumu sebepleriyle birlikte Başsavcıya bildirirler. Danıştay Başkanının ve Başsavcısının vereceği diğer görevleri yerine getirir; çalışma düzeninin korunmasıve işveriminin artırılmasıiçin Başsavcının alacağıtedbirlere uyarlar.”

“3. Dava dairelerince gerekli görüldüğütakdirde, Danıştay savcıları, önceden haber verilmek suretiyle, düşüncelerini sözlüolarak da açıklarlar.”

MADDE 48 2575 sayılıKanuna aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.

“GEÇİCİMADDE 24 –1. Bu Kanunun yayımıtarihinden itibaren üçyıl süreyle Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun oluşumu ve çalışma usulühakkında aşağıdaki hükümler uygulanır.

a) İdari Dava Daireleri Kurulu, her idari dava dairesinden en az bir üye olmak kaydıyla Başkanlık Kurulu tarafından görevlendirilen yirmi üyeden oluşur. Kurula, Danıştay Başkanıveya vekillerinden biri, bunların bulunmamasıhalinde Kurulun en kıdemli üyesi başkanlık eder.

b) Bu üyeler İdari Dava Daireleri Kurulunda sürekli olarak görev yaparlar. Ancak, işdurumu göz önüne alınmak suretiyle üyelerin daire çalışmalarına katılmalarına Genel Kurul tarafından karar verilebilir.

c) Toplantıve görüşme yeter sayısıonbeştir. Kararlar, toplantıya katılanların oy çokluğu ile alınır.

GEÇİCİMADDE 25 –1. Bu Kanunun yayımıtarihinden önce ilk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştayda açılmışbulunan ve bu Kanunla idare ve vergi mahkemelerinin görevleri kapsamına alınan davaların, Danıştayda görülmesine devam olunur.

2. Düşünce alınmak üzere Danıştay Başsavcılığına gönderilmekle birlikte, bu Kanunun yayımıtarihinden önce görüşbildirilmemişyürütmenin durdurulmasıistemli dosyalar ile temyiz ve karar düzeltme dosyaları, herhangi bir görüşbildirilmeksizin, ilgili daire veya kurullara geri gönderilir.”

MADDE 49 6/1/1982 tarihli ve 2576 sayılıBölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun 3 üncümaddesinin (1) numaralıfıkrasına aşağıdaki cümleler eklenmişve (3) numaralıfıkrasının birinci, üçüncü, dördüncüve beşinci cümleleri yürürlükten kaldırılmıştır.

“Bölge İdare Mahkemesi başkan ve üyeliklerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca atama yapılır. Bu mahkemeler gerektiğinde birden çok kurul halinde çalışabilirler. Bu kurulların oluşumu, aralarındaki işbölümüile kurullara kimin başkanlık edeceği Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir.”

MADDE 50 2576 sayılıKanunun 7 nci maddesinin (1) ve (2) numaralıfıkralarında yer alan “birmilyar lirayı”ibareleri “yirmibeşbin Türk Lirasını”şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 51 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılıİdari Yargılama UsulüKanununun 3 üncümaddesinin (2) numaralıfıkrasının (a) bendinin sonuna “ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası,”ibaresi eklenmiştir.

MADDE 52 2577 sayılıKanunun 4 üncümaddesinin (1) numaralıfıkrasında yer alan “bulunmayan yerlerde”ibaresinden sonra gelmek üzere “büyükşehir belediyesi sınırlarıiçerisinde kalıp kalmadığına bakılmaksızın”ibaresi eklenmiştir.

MADDE 53 2577 sayılıKanunun 14 üncümaddesinin (2) numaralıfıkrasıaşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“2. Bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde dilekçeler, evrak bürosunca kaydedilerek ilgili mahkemelere havale olunur. Dilekçe sahibine evrakın tarih ve sayısınıgösterir ücretsiz bir alındıkâğıdıverilir.”

MADDE 54 2577 sayılıKanunun 16 ncımaddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“6. Danıştayda ilk derece mahkemesi sıfatıyla görülen davalarda savcının esas hakkındaki yazılıdüşüncesi taraflara tebliğedilir. Taraflar, tebliğden itibaren on gün içinde görüşlerini yazılıolarak bildirebilirler.”

MADDE 55 2577 sayılıKanunun 17 nci maddesinin (1) numaralıfıkrasında yer alan “birmilyar lirayı”ibareleri “yirmibeşbin Türk Lirasını”şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 56 2577 sayılıKanunun 20 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“6. İdare ve vergi mahkemelerinde heyet halinde görülen davalarda, birinci fıkrada belirtilen bilgi ve belgelerin istenmesine ve ek süre verilmesine ilişkin ara kararları, mahkeme başkanıveya dosyanın havale edildiği üye tarafından da verilebilir.”

MADDE 57 2577 sayılıKanunun 27 nci maddesinin (2) numaralıfıkrasıaşağıdaki şekilde değiştirilmiş, maddeye (2) numaralıfıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki (3) numaralıfıkra eklenmiş, diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmişve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“2. Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanmasıhalinde telafisi güçveya imkânsız zararların doğmasıve idari işlemin açıkça hukuka aykırıolmasışartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalıidarenin savunmasıalındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler. Uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunmasıalınmaksızın da durdurulabilir. Yürütmenin durdurulmasıkararlarında idari işlemin hangi gerekçelerle hukuka açıkça aykırıolduğu ve işlemin uygulanmasıhalinde doğacak telafisi güçveya imkânsız zararların neler olduğunun belirtilmesi zorunludur. Sadece ilgili kanun hükmünün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulduğu gerekçesiyle yürütmenin durdurulmasıkararıverilemez.”

“3. Dava dilekçesi ve eklerinden yürütmenin durdurulmasıisteminin yerinde olmadığıanlaşılırsa, davalıidarenin savunmasıalınmaksızın istem reddedilebilir.”

“9. Yürütmenin durdurulmasına dair verilen kararlar onbeşgün içinde yazılır ve imzalanır.

10. Aynısebeplere dayanılarak ikinci kez yürütmenin durdurulmasıisteminde bulunulamaz.”

MADDE 58 2577 sayılıKanunun 28 inci maddesinin (2) ve (6) numaralıfıkralarıaşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“2. Konusu belli bir miktar paranın ödenmesini gerektiren davalarda hükmedilen miktar ile her türlüdavalarda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri, davacının veya vekilinin davalıidareye yazılışekilde bildireceği banka hesap numarasına, bu bildirim tarihinden itibaren, birinci fıkrada belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yatırılır. Birinci fıkrada belirtilen süreler içinde ödeme yapılmamasıhalinde, genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur.”

“6. Tazminat ve vergi davalarında idarece, mahkeme kararının tebliğtarihi ile ödeme tarihi arasındaki süreye 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılıAmme Alacaklarının Tahsil UsulüHakkında Kanunun 48 inci maddesine göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanacak faiz ödenir. Ancak mahkeme kararının davacıya tebliği ile banka hesap numarasının idareye bildirildiği tarih arasında geçecek süre için faiz işlemez.”

MADDE 59 2577 sayılıKanunun 31 inci maddesinin (1) numaralıfıkrasının birinci cümlesinde yer alan “işlemlerde”ibaresi “işlemler ile elektronik işlemlerde”şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 60 2577 sayılıKanunun 33 üncümaddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“4. Özel kanunlardaki hükümler saklıkalmak kaydıyla, hâkim ve savcıların mali ve sosyal haklarına ve sicillerine ilişkin konularla, müfettişhal kâğıtlarına karşıaçacaklarıve idare mahkemelerinin görevine giren davalarda yetkili mahkeme, hâkim veya savcının görev yaptığıyerin idari yargıyetkisi yönünden bağlıolduğu bölge idare mahkemesine en yakın bölge idare mahkemesinin bulunduğu yer idare mahkemesidir.”

MADDE 61 2577 sayılıKanunun 45 inci maddesinin (1) numaralıfıkrasıaşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“1. İdare ve vergi mahkemelerinin;

a) İlk ve orta öğretim öğrencilerinin sınıf geçme, not tespiti, kayıt, nakil, ilişik kesme ve disiplin cezalarına ilişkin işlemler ile yükseköğretim öğrencilerinin sınıf geçme ve notlarının tespitine ilişkin işlemlerden,

b) Valilik, kaymakamlık ve yerel yönetimler ile bakanlıkların ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının taşra teşkilâtındaki yetkili organlarıtarafından kamu görevlileri hakkında tesis edilen geçici görevlendirme, ikinci görev, vekaleten atama, görev ve unvan değişikliği içermeyen il içi naklen atama, görevden uzaklaştırma, yolluk, lojman ve izinlerine ilişkin idari işlemlerden,

c) Kamu görevlilerine uyarma ve kınama cezasıverilmesine ilişkin işlemlerden,

d) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının üyeleri hakkında verdiği mesleki faaliyeti sona erdirmeyen her türlüdisiplin ve sınav işlemlerinden,

e) Asker ailelerine yardım ile ilgili işlemlerden,

f) 2/7/1941 tarihli ve 4081 sayılıÇiftçi Mallarının KorunmasıHakkında Kanunun uygulanmasından,

g) 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı65 YaşınıDoldurmuşMuhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık BağlanmasıHakkında Kanun ile 29/5/1986 tarihli ve 3294 sayılıSosyal Yardımlaşma ve DayanışmayıTeşvik Kanunu gereğince kamu kurum ve kuruluşlarıtarafından sosyal yardım amacıyla bağlanan aylık ve yapılan sosyal yardımlarla ilgili uygulamalardan,

h) 4/12/1984 tarihli ve 3091 sayılıTaşınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından,

ı) 9/10/2003 tarihli ve 4982 sayılıBilgi Edinme HakkıKanununun uygulanmasından,

kaynaklanan uyuşmazlıklarla ilgili olarak verdikleri nihaîkararlar ile tek hâkimle verilen nihaîkararlara, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi mahkemelerin bulunduğu yargıçevresindeki bölge idare mahkemesine itiraz edilebilir.”

MADDE 62 2577 sayılıKanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİMADDE 6 –1. Bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde evrak bürolarıoluşturuluncaya kadar dilekçeler mahkeme başkanıveya hâkim tarafından havale edilmeye devam olunur.

2. Bu Kanunun 45 inci maddesinin (1) numaralıfıkrasında yazılıuyuşmazlıklarla ilgili olarak ilk derece mahkemelerince verilen nihaîkararlardan, bu maddeyi ihdas eden Kanunun yayımıtarihinden önce verilen kararlar ile Danıştayın bozma kararıüzerine kararıbozulan mahkemece verilen kararlar, Danıştayda temyiz edilebilir.”

MADDE 63 7/12/1994 tarihli ve 4054 sayılıRekabetin KorunmasıHakkında Kanunun 55 inci maddesinin birinci fıkrasıaşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“İdari yaptırım kararlarına karşıyetkili idare mahkemesinde dava açılabilir. Kurul kararlarına karşıaçılan her türlüdava öncelikli işlerden sayılır.”

MADDE 64 20/2/2001 tarihli ve 4628 sayılıElektrik PiyasasıKanununun 12 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 12 –İdari yaptırım kararlarına karşıyetkili idare mahkemesinde dava açılabilir. Kurul kararlarına karşıaçılan her türlüdava öncelikli işlerden sayılır.”

MADDE 65 4/4/2001 tarihli ve 4634 sayılıŞeker Kanununun 11 inci maddesinin onuncu fıkrasıaşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“İdari yaptırım kararlarına karşıyetkili idare mahkemesinde dava açılabilir. Kurul kararlarına karşıaçılan her türlüdava öncelikli işlerden sayılır.”

MADDE 66 18/4/2001 tarihli ve 4646 sayılıDoğal Gaz PiyasasıKanununun 10 uncu maddesinin üçüncüfıkrasıaşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“İdari yaptırım kararlarına karşıyetkili idare mahkemesinde dava açılabilir. Kurul kararlarına karşıaçılan her türlüdava öncelikli işlerden sayılır.”

MADDE 67 4/12/2003 tarihli ve 5015 sayılıPetrol PiyasasıKanununun 21 inci maddesinin üçüncüfıkrasıaşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“İdari yaptırım kararlarına karşıyetkili idare mahkemesinde dava açılabilir. Kurul kararlarına karşıaçılan her türlüdava öncelikli işlerden sayılır.”

MADDE 68 2/3/2005 tarihli ve 5307 sayılıSıvılaştırılmışPetrol Gazları(LPG) PiyasasıKanunu ve Elektrik PiyasasıKanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 18 inci maddesinin üçüncüfıkrasıaşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“İdari yaptırım kararlarına karşıyetkili idare mahkemesinde dava açılabilir. Kurul kararlarına karşıaçılan her türlüdava öncelikli işlerden sayılır.”

MADDE 69 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılıBankacılık Kanununun 105 inci maddesinin birinci fıkrasıaşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“İdari yaptırım kararlarına karşıyetkili idare mahkemesinde dava açılabilir. Kurul kararlarına karşıaçılan her türlüdava öncelikli işlerden sayılır.”

MADDE 70 5/11/2008 tarihli ve 5809 sayılıElektronik Haberleşme Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasıaşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) İdarîyaptırım kararlarına karşıyetkili idare mahkemesinde dava açılabilir. Kurum kararlarına karşıaçılan her türlüdava öncelikli işlerden sayılır. Kurulun kararları, Kurumun idarîdenetimi sırasında yerindelik denetimine tabi tutulamaz.”

MADDE 71 26/9/2011 tarihli ve 660 sayılıKamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim StandartlarıKurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 30 uncu maddesinin birinci fıkrasıaşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) Kurul kararlarıkesindir. İdari yaptırım kararlarına karşıyetkili idare mahkemesinde dava açılabilir. Kurul kararlarına karşıaçılan her türlüdava öncelikli işlerden sayılır.”

MADDE 72 24/2/1983 tarihli ve 2802 sayılıHâkimler ve Savcılar Kanununun 37 nci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

“c) Bakanlık içdenetçiliğine, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılıKamu MalîYönetimi ve Kontrol Kanunundaki atama şartlarına tabi olmaksızın, hâkimlik ve savcılık mesleğinde fiilen en az altıyıl görev yapmışve üstün başarısıile içdenetim hizmetlerinde yararlıolacağıanlaşılmışbulunanlar arasından, muvafakatlarıalınarak, Müsteşarın teklifi üzerine Bakan tarafından atama yapılır. Bu şekilde atananlar İçDenetim Koordinasyon Kurulu tarafından en az iki aylık eğitime tabi tutulur ve eğitim sonunda bunlara kendi idarelerinde geçerli Kamu İçDenetçi Sertifikasıverilir.”

MADDE 73 21/6/1987 tarihli ve 3402 sayılıKadastro Kanununa 33 üncümaddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki 33/A maddesi eklenmiştir.

“Kadastro mahkemesinin yargıçevresinin değiştirilmesi:

MADDE 33/A –İşyoğunluğu ve coğrafi durum dikkate alınarak bir kadastro mahkemesinin kaldırılmasına ve başka bir kadastro mahkemesinin yargıçevresine dâhil edilmesine, Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından karar verilebilir.”

MADDE 74 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılıTerörle Mücadele Kanununun 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “ve örgüt mensuplarıgibi cezalandırılırlar”ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.

MADDE 75 3713 sayılıKanunun 10 uncu maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Görev ve yargıçevresinin belirlenmesi, soruşturma ve kovuşturma usulü

MADDE 10 –Bu Kanun kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar; Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca yargıçevresi birden çok ili kapsayabilecek şekilde belirlenecek illerde görevlendirilecek ağır ceza mahkemelerinde görülür. Bu mahkemelerin başkan ve üyeleri adlîyargıadalet komisyonunca, bu mahkemelerden başka mahkemelerde veya işlerde görevlendirilemez.

Anayasa Mahkemesi ve Yargıtayın yargılayacağıkişilere ilişkin hükümler ile askerîmahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler saklıdır.

Bu Kanun kapsamına giren suçlarla ilgili olarak;

a) Soruşturma, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca bu suçların soruşturma ve kovuşturmasında görevlendirilen Cumhuriyet savcılarınca bizzat yapılır. Bu Cumhuriyet savcıları, Cumhuriyet başsavcılığınca başka mahkemelerde veya işlerde görevlendirilemez.

b) Türk Ceza Kanununun 302, 309, 311, 312, 313, 314, 315 ve 316 ncımaddelerinde düzenlenen suçlar hakkında, görev sırasında veya görevinden dolayıişlenmişolsa bile Cumhuriyet savcılarınca doğrudan soruşturma yapılır. 1/11/1983 tarihli ve 2937 sayılıDevlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat TeşkilatıKanununun 26 ncımaddesi hükmüsaklıdır.

c) Yürütülen soruşturmalarda hâkim tarafından verilmesi gerekli kararlarıalmak, bu kararlara karşıyapılan itirazlarıincelemek ve sadece bu işlere bakmak üzere yeteri kadar hâkim görevlendirilir.

ç) Ceza Muhakemesi Kanununun 91 inci maddesinin birinci fıkrasındaki yirmidört saat olan gözaltısüresi kırksekiz saat olarak uygulanır.

d) Soruşturmanın amacıtehlikeye düşebilecek ise yakalanan veya gözaltına alınan veya gözaltısüresi uzatılan kişinin durumu hakkında Cumhuriyet savcısının emriyle sadece bir yakınına bilgi verilir.

e) Gözaltındaki şüphelinin müdafi ile görüşme hakkı, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine, hâkim kararıyla yirmidört saat süre ile kısıtlanabilir; bu zaman zarfında ifade alınamaz.

f) Kolluk tarafından düzenlenen tutanaklara, ilgili görevlilerin açık kimlikleri yerine sadece sicil numaralarıyazılır. Kolluk görevlilerinin ifadesine başvurulmasıgerektiği hallerde çıkarılan davetiye veya çağrıkâğıdı, kolluk görevlisinin işadresine tebliğedilir. Bu kişilere ait ifade ve duruşma tutanaklarında adres olarak işyeri adresleri gösterilir.

g) Güvenliğin sağlanmasıbakımından duruşmanın başka bir yerde yapılmasına karar verilebilir.

ğ) Açılan davalara adli tatilde de bakılır.

h) Ceza Muhakemesi Kanununun 135 inci maddesinin altıncıfıkrasının (a) bendinin (8) numaralıalt bendindeki, 139 uncu maddesinin yedinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralıalt bendindeki ve 140 ıncımaddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (5) numaralıalt bendindeki istisnalar uygulanmaz.

Türk Ceza Kanununda yer alan;

a) Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen uyuşturucu ve uyarıcımadde imâl ve ticareti suçu veya suçtan kaynaklanan malvarlığıdeğerini aklama suçu,

b) Haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla kurulmuşbir örgütün faaliyeti çerçevesinde cebir ve tehdit uygulanarak işlenen suçlar,

c) İkinci Kitap DördüncüKısmın Dört, Beş, Altıve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar (305, 318, 319, 323, 324, 325 ve 332 nci maddeler hariç),

dolayısıyla açılan davalar, birinci fıkra hükmüne göre görevlendirilen mahkemelerde görülür. Üçüncüfıkranın (d), (e), (f) ve (h) bentleri hariçolmak üzere, bu madde hükümleri, bu suçlardan dolayıyapılan soruşturma ve kovuşturmalarda da uygulanır.

Türk Ceza Kanununun 305, 318, 319, 323, 324, 325 ve 332 nci maddeleri hariçolmak üzere, İkinci Kitap DördüncüKısmın Dört, Beş, Altıve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlarda, Ceza Muhakemesi Kanununda öngörülen tutuklama süresi iki kat olarak uygulanır.

Çocuklar, bu madde hükümleri uyarınca kurulan mahkemelerde yargılanamaz; bu mahkemelere özgüsoruşturma ve kovuşturma hükümleri çocuklar bakımından uygulanmaz.

MADDE 76 6/8/1997 tarihli ve 4301 sayılıCeza İnfaz Kurumlarıile Tutukevleri İşyurtlarıKurumunun Kuruluşve İdaresine İlişkin Kanunun 3 üncümaddesinin ikinci fıkrasıaşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“İşyurtlarıKurumu Yüksek Kurulu; Bakanlık Müsteşarının başkanlığında, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü, Strateji Geliştirme Başkanı, İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanıve Teknik İşler Dairesi Başkanından oluşur.”

MADDE 77 9/6/2004 tarihli ve 5187 sayılıBasın Kanununun 26 ncımaddesinin birinci fıkrasına “ceza davalarının”ibaresinden sonra gelmek üzere “bir muhakeme şartıolarak,”ibaresi eklenmiş, fıkrada yer alan “iki ay”ibaresi “dört ay”, “dört ay”ibaresi “altıay”ve maddenin altıncıfıkrasında yer alan “iki ayı”ibaresi “dört ayı”şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 78 5187 sayılıKanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİMADDE 3 –31/12/2011 tarihine kadar mahkemeler, yetkili mülki idari amirlikleri ve diğer makamlarca basılıyayınlarla ilgili olarak verilmiştoplatma, yasaklama, dağıtım ve satışın engellenmesi kararları, bu Kanunun yayımıtarihinden itibaren altıay içinde, yetkili ve görevli mahkemeden bu yasaklılığın devamıniteliğinde bir karar alınmamışolmasıdurumunda kendiliğinden hükümsüz hale gelir. Bu tür kararlarla ilgili mevcut bilgi ve deliller kolluk tarafından iki ay içinde yetkili Cumhuriyet başsavcılığına iletilir. Mahkemelerce, bu yönde alınmışolan kararların bir örneği İçişleri Bakanlığına gönderilir.”

MADDE 79 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılıTürk Ceza Kanununun 132 nci maddesinin;

a) Birinci fıkrasında yer alan “altıaydan iki yıla kadar hapis veya adlîpara”ibaresi “bir yıldan üçyıla kadar hapis”ve “bir yıldan üçyıla kadar hapis cezasına hükmolunur”ibaresi ise “verilecek ceza bir kat artırılır”şeklinde değiştirilmiştir.

b) İkinci fıkrasında yer alan “bir yıldan üçyıla kadar hapis”ibaresi “iki yıldan beşyıla kadar hapis”şeklinde değiştirilmiştir.

c) Üçüncüfıkrasında yer alan “altıaydan iki yıla kadar hapis veya adlîpara”ibaresi “bir yıldan üçyıla kadar hapis”şeklinde değiştirilmiş, fıkraya “rızasıolmaksızın”ibaresinden sonra gelmek üzere “hukuka aykırıolarak”ibaresi ile fıkranın sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanmasıhalinde de aynıcezaya hükmolunur.”

d) Dördüncüfıkrasıyürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 80 5237 sayılıKanunun 133 üncümaddesinin;

a) Birinci fıkrasında yer alan “iki aydan altıaya kadar hapis”ibaresi “iki yıldan beşyıla kadar hapis”şeklinde değiştirilmiştir.

b) İkinci fıkrasında yer alan “altıaya kadar hapis”ibaresi “altıaydan iki yıla kadar hapis”şeklinde değiştirilmiştir.

c) Üçüncüfıkrasıaşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(3) Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri hukuka aykırıolarak ifşa eden kişi, iki yıldan beşyıla kadar hapis ve dörtbin güne kadar adlîpara cezasıile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanmasıhalinde de aynıcezaya hükmolunur.”

MADDE 81 5237 sayılıKanunun 134 üncümaddesinin;

a) Birinci fıkrasında yer alan “altıaydan iki yıla kadar hapis veya adlîpara”ibaresi “bir yıldan üçyıla kadar hapis”ve “cezanın alt sınırıbir yıldan az olamaz”ibaresi ise “verilecek ceza bir kat artırılır”şeklinde değiştirilmiştir.

b) İkinci fıkrasıaşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(2) Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntüveya sesleri hukuka aykırıolarak ifşa eden kimse iki yıldan beşyıla kadar hapis cezasıile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanmasıhalinde de aynıcezaya hükmolunur.”

MADDE 82 5237 sayılıKanunun 142 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi yürürlükten kaldırılmış, üçüncüfıkrasında yer alan “ikinci fıkraya göre cezaya”ibaresi “beşyıldan oniki yıla kadar hapis cezasına”, “onbeşyıla kadar hapis”ibaresi ise “ceza yarıoranında artırılır”şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 83 5237 sayılıKanunun 163 üncümaddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(3) Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun veya doğal gazın sahibinin rızasıolmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi halinde kişi hakkında bir yıldan üçyıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”

MADDE 84 5237 sayılıKanunun 168 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ve karşılıksız yararlanma”ibaresi madde metninden çıkarılmışve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(5) Karşılıksız yararlanma suçunda, fail, azmettiren veya yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin uğradığızararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davasıaçılmaz; zararın hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek ceza üçte birine kadar indirilir. Ancak kişi, bu fıkra hükmünden iki defadan fazla yararlanamaz.”

MADDE 85 5237 sayılıKanunun 220 nci maddesinin altıncıve yedinci fıkralarıaşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(6) Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suçişleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır. Örgüte üye olmak suçundan dolayıverilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.

(7) Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır. Örgüt üyeliğinden dolayıverilecek ceza, yapılan yardımın niteliğine göre üçte birine kadar indirilebilir.”

MADDE 86 5237 sayılıKanunun 250 nci maddesinin birinci fıkrasıaşağıdaki şekilde değiştirilmişve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(1) Görevinin sağladığınüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi icbar eden kamu görevlisi, beşyıldan on yıla kadar hapis cezasıile cezalandırılır. Kamu görevlisinin haksız tutum ve davranışlarıkarşısında, kişinin haklıbir işinin gereği gibi, hiçveya en azından vaktinde görülmeyeceği endişesiyle, kendisini mecbur hissederek, kamu görevlisine veya yönlendireceği kişiye menfaat temin etmişolmasıhalinde, icbarın varlığıkabul edilir.”

“(4) İrtikap edilen menfaatin değeri ve mağdurun ekonomik durumu göz önünde bulundurularak, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.”

MADDE 87 5237 sayılıKanunun 252 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 252 –(1) Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapmasıveya yapmamasıiçin, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kişi, dört yıldan oniki yıla kadar hapis cezasıile cezalandırılır.

(2) Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapmasıveya yapmamasıiçin, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kamu görevlisi de birinci fıkrada belirtilen ceza ile cezalandırılır.

(3) Rüşvet konusunda anlaşmaya varılmasıhalinde, suçtamamlanmışgibi cezaya hükmolunur.

(4) Kamu görevlisinin rüşvet talebinde bulunmasıve fakat bunun kişi tarafından kabul edilmemesi ya da kişinin kamu görevlisine menfaat temini konusunda teklif veya vaatte bulunmasıve fakat bunun kamu görevlisi tarafından kabul edilmemesi hâllerinde fail hakkında, birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre verilecek ceza yarıoranında indirilir.

(5) Rüşvet teklif veya talebinin karşıtarafa iletilmesi, rüşvet anlaşmasının sağlanmasıveya rüşvetin temini hususlarında aracılık eden kişi, kamu görevlisi sıfatınıtaşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır.

(6) Rüşvet ilişkisinde dolaylıolarak kendisine menfaat sağlanan üçüncükişi veya tüzel kişinin menfaati kabul eden yetkilisi, kamu görevlisi sıfatınıtaşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır.

(7) Rüşvet alan veya talebinde bulunan ya da bu konuda anlaşmaya varan kişinin; yargıgörevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olmasıhalinde, verilecek ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.

(8) Bu madde hükümleri;

a) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları,

b) Kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının iştirakiyle kurulmuşşirketler,

c) Kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar,

d) Kamu yararına çalışan dernekler,

e) Kooperatifler,

f) Halka açık anonim şirketler,

adına hareket eden kişilere, kamu görevlisi sıfatınıtaşıyıp taşımadıklarına bakılmaksızın, görevlerinin ifasıyla ilgili bir işin yapılmasıveya yapılmamasıamacıyla doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, menfaat temin, teklif veya vaat edilmesi; bu kişiler tarafından talep veya kabul edilmesi; bunlara aracılık edilmesi; bu ilişki dolayısıyla bir başkasına menfaat temin edilmesi halinde de uygulanır.

(9) Bu madde hükümleri;

a) Yabancıbir devlette seçilmişveya atanmışolan kamu görevlilerine,

b) Uluslararasıveya uluslarüstümahkemelerde ya da yabancıdevlet mahkemelerinde görev yapan hâkimlere, jüri üyelerine veya diğer görevlilere,

c) Uluslararasıveya uluslarüstüparlamento üyelerine,

d) Kamu kurumu ya da kamu işletmeleri de dahil olmak üzere, yabancıbir ülke için kamusal bir faaliyet yürüten kişilere,

e) Bir hukuki uyuşmazlığın çözümüamacıyla başvurulan tahkim usulüçerçevesinde görevlendirilen vatandaşveya yabancıhakemlere,

f) Uluslararasıbir anlaşmaya dayalıolarak kurulan uluslararasıveya uluslarüstüörgütlerin görevlilerine veya temsilcilerine,

görevlerinin ifasıyla ilgili bir işin yapılmasıveya yapılmamasıya da uluslararasıticari işlemler nedeniyle bir işin veya haksız bir yararın elde edilmesi yahut muhafazasıamacıyla; doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, menfaat temin, teklif veya vaat edilmesi ya da bunlar tarafından talep veya kabul edilmesi halinde de uygulanır.

(10) Dokuzuncu fıkra kapsamına giren rüşvet suçunun yurt dışında yabancıtarafından işlenmekle birlikte;

a) Türkiye’nin,

b) Türkiye’deki bir kamu kurumunun,

c) Türk kanunlarına göre kurulmuşbir özel hukuk tüzel kişisinin,

d) Türk vatandaşının,

tarafıolduğu bir uyuşmazlık ya da bu kurum veya kişilerle ilgili bir işlemin yapılmasıveya yapılmamasıiçin işlenmesi halinde, rüşvet veren, teklif veya vaat eden; rüşvet alan, talep eden, teklif veya vaadini kabul eden; bunlara aracılık eden; rüşvet ilişkisi dolayısıyla kendisine menfaat temin edilen kişiler hakkında, Türkiye’de bulunduklarıtakdirde, resen soruşturma ve kovuşturma yapılır.”

MADDE 88 5237 sayılıKanunun 254 üncümaddesinin birinci, ikinci ve üçüncüfıkralarıaşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) Rüşvet alan kişinin, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, rüşvet konusu şeyi soruşturmaya yetkili makamlara aynen teslim etmesi halinde, hakkında rüşvet suçundan dolayıcezaya hükmolunmaz. Rüşvet alma konusunda başkasıyla anlaşan kamu görevlisinin durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce durumu yetkili makamlara haber vermesi halinde de hakkında bu suçtan dolayıcezaya hükmolunmaz.

(2) Rüşvet veren veya bu konuda kamu görevlisiyle anlaşmaya varan kişinin, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, pişmanlık duyarak durumdan yetkili makamlarıhaberdar etmesi halinde, hakkında rüşvet suçundan dolayıcezaya hükmolunmaz.

(3) Rüşvet suçuna iştirak eden diğer kişilerin, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, pişmanlık duyarak durumdan yetkili makamlarıhaberdar etmesi halinde, hakkında bu suçtan dolayıcezaya hükmolunmaz.”

MADDE 89 5237 sayılıKanunun 255 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Nüfuz ticareti

MADDE 255 –(1) Kamu görevlisi üzerinde nüfuz sahibi olduğundan bahisle, haksız bir işin gördürülmesi amacıyla girişimde bulunmasıiçin, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya bir başkasına menfaat temin eden kişi, iki yıldan beşyıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezasıile cezalandırılır. Kişinin kamu görevlisi olmasıhalinde, verilecek hapis cezasıyarıoranında artırılır. İşinin gördürülmesi karşılığında veya gördürüleceği beklentisiyle menfaat sağlayan kişi ise, bir yıldan üçyıla kadar hapis cezasıile cezalandırılır.

(2) Menfaat temini konusunda anlaşmaya varılmasıhalinde dahi, suçtamamlanmışgibi cezaya hükmolunur.

(3) Birinci fıkrada belirtilen amaçdoğrultusunda menfaat talebinde bulunulmasıve fakat bunun kabul edilmemesi ya da menfaat teklif veya vaadinde bulunulmasıve fakat bunun kabul edilmemesi hallerinde, birinci fıkra hükmüne göre verilecek ceza yarıoranında indirilir.

(4) Nüfuz ticareti suçuna aracılık eden kişi, müşterek fail olarak, birinci fıkrada belirtilen ceza ile cezalandırılır.

(5) Nüfuz ticareti ilişkisinde dolaylıolarak kendisine menfaat sağlanan üçüncügerçek kişi veya tüzel kişinin menfaati kabul eden yetkilileri, müşterek fail olarak, birinci fıkrada belirtilen ceza ile cezalandırılır.

(6) İşin gördürülmesi amacıyla girişimde bulunmanın müstakil bir suçoluşturduğu hallerde kişiler ayrıca bu suçnedeniyle cezalandırılır.

(7) Bu madde hükümleri, 252 nci maddenin dokuzuncu fıkrasında sayılan kişiler üzerinde nüfuz ticareti yapılmasıhalinde de uygulanır. Bu kişiler hakkında, Türkiye’de bulunmalarıhalinde, vatandaşveya yabancıolduklarına bakılmaksızın, resen soruşturma ve kovuşturma yapılır.”

MADDE 90 5237 sayılıKanunun 277 nci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Yargıgörevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığıetkilemeye teşebbüs

MADDE 277 –(1) Görülmekte olan bir davada veya yapılmakta olan bir soruşturmada, gerçeğin ortaya çıkmasınıengellemek veya bir haksızlık oluşturmak amacıyla, davanın taraflarından birinin, şüpheli veya sanığın, katılanın veya mağdurun lehine veya aleyhine sonuçdoğuracak bir karar vermesi veya bir işlem tesis etmesi ya da beyanda bulunmasıiçin, yargıgörevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığıhukuka aykırıolarak etkilemeye teşebbüs eden kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasıile cezalandırılır.

(2) Birinci fıkradaki suçu oluşturan fiilin başka bir suçu da oluşturmasıhalinde, fikri içtima hükümlerine göre verilecek ceza yarısına kadar artırılır.”

MADDE 91 5237 sayılıKanunun 278 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 278 –(1) İşlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis cezasıile cezalandırılır.

(2) İşlenmişolmakla birlikte, sebebiyet verdiği neticelerin sınırlandırılmasıhalen mümkün bulunan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

(3) Mağdurun onbeşyaşınıbitirmemişbir çocuk, bedensel veya ruhsal bakımdan özürlüolan ya da hamileliği nedeniyle kendisini savunamayacak durumda bulunan kimse olmasıhalinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza, yarıoranında artırılır.

(4) Tanıklıktan çekinebilecek olan kişiler bakımından cezaya hükmolunmaz. Ancak, suçu önleme yükümlülüğünün varlığıdolayısıyla ceza sorumluluğuna ilişkin hükümler saklıdır.”

MADDE 92 5237 sayılıKanunun 285 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 285 –(1) Soruşturmanın gizliliğini alenen ihlal eden kişi, bir yıldan üçyıla kadar hapis veya adli para cezasıile cezalandırılır. Bu suçun oluşabilmesi için;

a) Soruşturma evresinde yapılan işlemin içeriğinin açıklanmasısuretiyle, suçlu sayılmama karinesinden yararlanma hakkının veya haberleşmenin gizliliğinin ya da özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmesi,

b) Soruşturma evresinde yapılan işlemin içeriğine ilişkin olarak yapılan açıklamanın maddi gerçeğin ortaya çıkmasınıengellemeye elverişli olması,

gerekir.

(2) Soruşturma evresinde alınan ve soruşturmanın tarafıolan kişilere karşıgizli tutulmasıgereken kararların ve bunların gereği olarak yapılan işlemlerin gizliliğini ihlal eden kişi, bir yıldan üçyıla kadar hapis veya adli para cezasıile cezalandırılır.

(3) Kanuna göre kapalıyapılmasıgereken veya kapalıyapılmasına karar verilen duruşmadaki açıklama veya görüntülerin gizliliğini alenen ihlal eden kişi, birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır. Ancak, bu suçun oluşmasıiçin, tanığın korunmasına ilişkin olarak alınan gizlilik kararına aykırılık açısından aleniyetin gerçekleşmesi aranmaz.

(4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçların kamu görevlisi tarafından görevinin sağladığıkolaylıktan yararlanılarak işlenmesi halinde, ceza yarısına kadar artırılır.

(5) Soruşturma ve kovuşturma evresinde kişilerin suçlu olarak algılanmalarına yol açacak şekilde görüntülerinin yayınlanmasıhalinde, altıaydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(6) Soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin haber verme sınırlarıaşılmaksızın haber konusu yapılmasısuçoluşturmaz.”

MADDE 93 5237 sayılıKanunun 288 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 288 –(1) Görülmekte olan bir davada veya yapılmakta olan bir soruşturmada, hukuka aykırıbir karar vermesi veya bir işlem tesis etmesi ya da gerçeğe aykırıbeyanda bulunmasıiçin, yargıgörevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığıhukuka aykırıolarak etkilemek amacıyla alenen sözlüveya yazılıbeyanda bulunan kişi, elli günden az olmamak üzere adli para cezasıile cezalandırılır.”

MADDE 94 4/11/2004 tarihli ve 5252 sayılıTürk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 7 nci maddesinin dördüncüfıkrasında yer alan “Cumhuriyet savcısı”ibaresi “mülki amir”şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 95 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılıCeza Muhakemesi Kanununun 38 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

“Elektronik işlemler

MADDE 38/A –(1) Her türlüceza muhakemesi işlemlerinde Ulusal YargıAğıBilişim Sistemi (UYAP) kullanılır. Bu işlemlere ilişkin her türlüveri, bilgi, belge ve karar, UYAP vasıtasıyla işlenir, kaydedilir ve saklanır.

(2) Kanunlarda gösterilen istisnalar hariçolmak üzere, dosyalar güvenli elektronik imza kullanılarak UYAP’tan incelenebilir ve her türlüceza muhakemesi işlemi yapılabilir.

(3) Bu Kanun kapsamında fiziki olarak hazırlanmasıöngörülen her türlübelge ve karar elektronik ortamda düzenlenebilir, işlenebilir, saklanabilir ve güvenli elektronik imza ile imzalanabilir.

(4) Güvenli elektronik imza ile imzalanan belge ve kararlar diğer kişi veya kurumlara elektronik ortamda gönderilir. Güvenli elektronik imza ile imzalanarak gönderilen belge veya kararlar, gerekmedikçe fiziki olarak ayrıca düzenlenmez ve ilgili kurum ve kişilere gönderilmez.

(5) Elektronik imzalıbelgenin elle atılan imzalıbelgeyle çelişmesi halinde UYAP’ta kayıtlıolan güvenli elektronik imzalıbelge geçerli kabul edilir.

(6) Güvenli elektronik imza ile imzalanan belge ve kararlarda, mühürleme işlemi ile kanunlarda birden fazla nüshanın düzenlenmesini öngören hükümler uygulanmaz.

(7) Zorunlu nedenlerle fiziki olarak düzenlenmişbelge veya kararlar, yetkili kişilerce taranarak UYAP’a aktarılır ve gerektiğinde ilgili birimlere elektronik ortamda gönderilir.

(8) Elektronik ortamdan fiziki örnek çıkartılmasıgereken hallerde tutanak veya belgenin aslının aynıolduğu belirtilerek hâkim, Cumhuriyet savcısıveya görevlendirilen yetkili kişi tarafından imzalanır ve mühürlenir.

(9) Elektronik ortamda yapılan işlemlerde süre gün sonunda biter.

(10) Yargıbirimlerinin ihtiyaçduyduğu nüfus, tapu, adlîsicil kaydıgibi dışbilişim sistemlerinden UYAP vasıtasıyla temin edilen bilgi, belge ve kayıtlar, zorunlu olmadıkça ayrıca fiziki olarak istenilmez. UYAP’tan dışbilişim sistemlerine gönderilen bilgi ve belgeler ayrıca zorunlu olmadıkça fiziki ortamda gönderilmez.

(11) Ceza muhakemesi işlemlerinin UYAP’ta yapılmasına dair usul ve esaslar, Adalet Bakanlığıtarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”

MADDE 96 5271 sayılıKanunun 100 üncümaddesinin dördüncüfıkrasıaşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(4) Sadece adlîpara cezasınıgerektiren veya hapis cezasının üst sınırıiki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararıverilemez.”

MADDE 97 5271 sayılıKanunun 101 inci maddesinin ikinci fıkrasıaşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(2) Tutuklamaya, tutuklamanın devamına veya bu husustaki bir tahliye isteminin reddine ilişkin kararlarda;

a) Kuvvetli suçşüphesini,

b) Tutuklama nedenlerinin varlığını,

c) Tutuklama tedbirinin ölçülüolduğunu,

gösteren deliller somut olgularla gerekçelendirilerek açıkça gösterilir. Kararın içeriği şüpheli veya sanığa sözlüolarak bildirilir, ayrıca bir örneği yazılmak suretiyle kendilerine verilir ve bu husus kararda belirtilir.”

MADDE 98 5271 sayılıKanunun 109 uncu maddesinin birinci fıkrasıaşağıdaki şekilde değiştirilmiş, üçüncüfıkrasına aşağıdaki bentler eklenmiş, yedinci fıkrasında yer alan “birinci fıkradaki süre koşulu aranmaksızın”ibaresi madde metninden çıkarılmışve dördüncüfıkrasıyürürlükten kaldırılmıştır.

“(1) Bir suçsebebiyle yürütülen soruşturmada, 100 üncümaddede belirtilen tutuklama sebeplerinin varlığıhalinde, şüphelinin tutuklanmasıyerine adlîkontrol altına alınmasına karar verilebilir.”

“j) Konutunu terk etmemek.

k) Belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek.

l) Belirlenen yer veya bölgelere gitmemek.”

MADDE 99 5271 sayılıKanunun 308 inci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“(2) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.

(3) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazıinceler ve yerinde görürse kararınıdüzeltir; görmezse dosyayıYargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir.”

MADDE 100 5271 sayılıKanunun 324 üncümaddesinin dördüncüfıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Devlete ait yargılama giderlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılıAmme Alacaklarının Tahsil UsulüHakkında Kanunun 106 ncımaddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olmasıhalinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir.”

MADDE 101 23/3/2005 tarihli ve 5320 sayılıCeza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİMADDE 5 –(1) Ceza Muhakemesi Kanununun 308 inci maddesinde yapılan değişiklikler, bu Kanunun yayımıtarihinde Yargıtay Ceza Genel Kurulunda bulunan ve henüz karara bağlanmamışdosyalar hakkında da uygulanır.”

MADDE 102 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılıKabahatler Kanununun 43/A maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 43/B maddesi eklenmiştir.

“Tüzel kişilerin bildirim yükümlülüğü

MADDE 43/B –(1) 5411 sayılıKanunun 3 üncümaddesinde tanımlanan; bankalara, finansal kuruluşlara veya paranın sayım ve incelemesini yaparak bankalara destek hizmeti veren kuruluşlar ile mevzuat çerçevesinde dövize ilişkin işlemler yapmasına izin verilen şirketlere, her ne amaçla olursa olsun ibraz edilen paranın sahte olduğunun anlaşılmasıhalinde, 5237 sayılıKanunun 278 inci maddesinde düzenlenen bildirim yükümlülüğüyerine getirilmediği takdirde, bu maddede sayılan tüzel kişilere Cumhuriyet savcısıtarafından bin Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idarîpara cezasıverilir.”

MADDE 103 25/5/2005 tarihli ve 5352 sayılıAdli Sicil Kanununun 6 ncımaddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(2) Karşılıksız yararlanma suçunda etkin pişmanlıktan yararlanmasıdolayısıyla şüpheli, sanık veya hükümlühakkında verilen kararlar adlîsicilde bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Onbeşyıl süreyle muhafaza edilen bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılıolarak Cumhuriyet savcısıveya mahkeme tarafından istenmesi halinde verilebilir.”

MADDE 104 Ekli (1) ve (2) sayılılistede yer alan kadrolar ihdas edilerek 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılıGenel Kadro ve UsulüHakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılıcetvelin Adalet Bakanlığına ait bölümüne, ekli (3) sayılılistede yer alan kadrolar ihdas edilerek 190 sayılıKanun Hükmünde Kararnamenin eki (II) sayılıcetvelin Danıştay Başkanlığına ait bölümüne eklenmiştir.

MADDE 105 Aşağıdaki hükümler yürürlükten kaldırılmıştır:

1) 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılıİcra ve İflas Kanununun 12 nci ve 116 ncımaddeleri,

2) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılıTerörle Mücadele Kanununun;

a) 6 ncımaddesinin beşinci fıkrası,

b) 9 ve 13 üncümaddeleri,

3) 4/12/2003 tarihli ve 5015 sayılıPetrol PiyasasıKanununun 19 uncu maddesinin yedinci fıkrası,

4) 9/6/2004 tarihli ve 5187 sayılıBasın Kanununun 19 uncu maddesi,

5) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılıTürk Ceza Kanununun;

a) 141 inci maddesinin ikinci fıkrası,

b) 257 nci maddesinin üçüncüfıkrası,

6) 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılıCeza Muhakemesi Kanununun 250, 251 ve 252 nci maddeleri,

7) 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılıBankacılık Kanununun 128 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi,

8) 5/11/2008 tarihli ve 5809 sayılıElektronik Haberleşme Kanununun 61 inci maddesinin birinci fıkrasının üçüncücümlesi.

Dava ve cezaların ertelenmesi

GEÇİCİMADDE 1 (1) 31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmişolup; temel şekli itibarıyla adlîpara cezasınıya da üst sınırıbeşyıldan fazla olmayan hapis cezasınıgerektiren bir suçtan dolayı;

a) Soruşturma evresinde, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılıCeza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine,

b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine,

c) Kesinleşmişolan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine,

karar verilir.

(2) Hakkında kamu davasının açılmasının veya kovuşturmanın ertelenmesi kararıverilen kişinin, erteleme kararının verildiği tarihten itibaren üçyıl içinde birinci fıkra kapsamına giren yeni bir suçişlememesi hâlinde, kovuşturmaya yer olmadığıveya düşme kararıverilir. Bu süre zarfında birinci fıkra kapsamına giren yeni bir suçişlenmesi hâlinde, bu suçtan dolayıkesinleşmişhükümle cezaya mahkûm olunduğu takdirde, ertelenen soruşturma veya kovuşturmaya devam olunur.

(3) Mahkûmiyet hükmünün infazıertelenen kişi hakkında bu mahkûmiyete bağlıolarak herhangi bir hak yoksunluğu doğmaz. Ancak bu kişinin, erteleme kararının verildiği tarihten itibaren üçyıl içinde birinci fıkra kapsamına giren yeni bir suçişlemesi hâlinde, bu suçtan dolayıkesinleşmişhükümle cezaya mahkûm olunduğu takdirde, ertelenen mahkûmiyet hükmüne bağlıhukuki sonuçlar kişi üzerinde doğar ve ceza infaz olunur.

(4) Bu madde hükümlerine göre cezanın infazının ertelenmesi hâlinde erteleme süresince ceza zamanaşımıdurur; kamu davasının açılmasının veya kovuşturmanın ertelenmesi hâlinde, erteleme süresince dava zamanaşımıve dava süreleri durur.

(5) Birinci fıkra kapsamına giren suçlardan dolayıhükmün açıklanmasının geri bırakılmasıkararının verilmişolmasıhâlinde dahi, bu madde hükümleri uygulanır.

(6) Birinci fıkra kapsamına giren suçlardan dolayıverilmişmahkûmiyet hükmünün infazının tamamlanmışolmasıhâlinde bu mahkûmiyet hükmüne bağlıyasaklanmışhakların 25/5/2005 tarihli ve 5352 sayılıAdlîSicil Kanununun 13/A maddesindeki şartlar aranmaksızın geri verilmesine karar verilir.

(7) Bu madde hükümlerine göre verilen kamu davasının açılmasının, kovuşturmanın veya cezanın infazının ertelenmesi kararlarıadlîsicilde bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılıolarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi hâlinde, bu maddede belirtilen amaçiçin kullanılabilir.

(8) Bu madde hükümlerine göre kamu davasının açılmasının, kovuşturmanın veya cezanın infazının ertelenmesi kararlarının verildiği hâllerde, bu suçlar 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılıTürk Ceza Kanununun erteleme ve tekerrüre ilişkin hükümlerinin uygulanmasında göz önünde bulundurulmaz.

GEÇİCİMADDE 2 (1) Bu Kanunda yapılan değişiklikler karşısında; ilgili suçlardan dolayıaçılan ve temyiz aşamasında bulunan dava dosyalarından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında bulunanlar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca; Yargıtay ilgili dairesinde bulunan dosyalar ise bu dairece, hükmüveren mahkemeye gönderilir.

(2) Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun ve doğal gazın sahibinin rızasıolmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi dolayısıyla bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla hakkında hırsızlık suçundan dolayıkovuşturma yapılan veya kesinleşmişolup olmadığına bakılmaksızın hakkında hüküm verilen kişinin, bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altıay içinde, zararıtamamen tazmin etmesi hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz, verilen ceza tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar.

(3) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla koşullu salıverilmelerine bir yıldan az süre kalan ve açık ceza infaz kurumunda bulunan iyi hallîhükümlülerin talepleri hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilebilir.

(4) Ceza Muhakemesi Kanununun yürürlükten kaldırılan 250 nci maddesinin birinci fıkrasına göre görevlendirilen mahkemelerde açılmışolan davalara, kesin hükümle sonuçlandırılıncaya kadar bu mahkemelerce bakmaya devam olunur. Bu davalarda, yetkisizlik veya görevsizlik kararıverilemez. 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılıTerörle Mücadele Kanununun l0 uncu maddesinin kovuşturmaya ilişkin hükümleri bu davalarda da uygulanır.

(5) Ceza Muhakemesi Kanununun 251 inci maddesinin birinci fıkrasına göre görevlendirilen Cumhuriyet savcılarıyürütmekte olduklarısoruşturmalara, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca Terörle Mücadele Kanununun l0 uncu maddesi uyarınca görevlendirilen Cumhuriyet savcılarıgöreve başlayıncaya kadar devam ederler.

(6) Terörle Mücadele Kanununun l0 uncu maddesi kapsamına giren suçlarla ilgili olarak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla açılmışolan davalarda, sanığın taşıdığıkamu görevlisi sıfatıdolayısıyla hakkında soruşturma yapılabilmesi için izin veya karar alınmasıgerektiğinden bahisle durma veya düşme kararıverilemez.

(7) Mevzuatta Ceza Muhakemesi Kanununun 250 nci maddesinin birinci fıkrasına göre kurulan ağır ceza mahkemelerine yapılmışolan atıflar, Terörle Mücadele Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen ağır ceza mahkemelerine yapılmışsayılır.

GEÇİCİMADDE 3 (1) 12 Eylül 1980 tarihinden önce işlenmişolan suçlardan dolayılehe Kanun, 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılıTürk Ceza Kanununun cezaların içtimaına ilişkin hükümleri uygulandıktan sonra ortaya çıkan sonuçceza göz önünde bulundurularak belirlenir. Belirlenen bu ceza infaz bakımından lehe hükümler içeren kanuna göre infaz edilir.

(2) Terör suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşıişlenen suçlar hariçolmak üzere;

a) Kasıtlısuçlardan toplam üçyıl veya daha az hapis cezasına mahkûm olanların,

b) Taksirli suçlardan toplam beşyıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm olanların,

c) Adli para cezasının infazısürecinde tazyik hapsine tabi tutulanların,

cezalarıdoğrudan açık ceza infaz kurumlarında yerine getirilir. Bu fıkra hükümleri 3l/l2/2017 tarihine kadar uygulanır.

MADDE 106 Bu Kanunun;

a) 3 üncü, 4 üncü, 9 uncu, 10 uncu, 17 nci, 21 inci, 23 üncüila 33 üncümaddeleri ile 36 ncıve 37 nci maddeleri, 18 inci maddesiyle değiştirilen 2004 sayılıKanunun 89 uncu maddesinin yedinci fıkrası, 38 inci maddesiyle 2004 sayılıKanuna eklenen geçici 9 uncu ve geçici 11 inci maddeleri ile 105 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralıbendi yayımıtarihinden altıay sonra,

b) Diğer maddeleri yayımıtarihinde,

yürürlüğe girer.

MADDE 107 Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

4/7/2012

 (1) SAYILI LİSTE

KURUMU : ADALET BAKANLIĞI

TEŞKİLATI : MERKEZ

İHDAS EDİLEN KADROLARIN

Sınıfı Unvanı

Derecesi

Adedi

Toplam

GİH Koruma ve Güvenlik Şefi

4

4

4

GİH Koruma ve Güvenlik Şefi

5

1

1

GİH Koruma ve Güvenlik Görevlisi

5

5

5

GİH Koruma ve Güvenlik Görevlisi

6

8

8

GİH Koruma ve Güvenlik Görevlisi

7

3

3

GİH Koruma ve Güvenlik Görevlisi

8

5

5

GİH Koruma ve Güvenlik Görevlisi

9

5

5

GİH Koruma ve Güvenlik Görevlisi

10

13

13

GİH Koruma ve Güvenlik Görevlisi

11

12

12

  TOPLAM

56

56

   

(2) SAYILI LİSTE

KURUMU : ADALET BAKANLIĞI

TEŞKİLATI : TAŞRA

İHDAS EDİLEN KADROLARIN

Sınıfı

Unvanı

Derecesi

Serbest Kadro Adedi

Tutulan Kadro Adedi

Toplam

GİH

İcra Müdürü

6

15

15

GİH

İcra Müdürü

7

30

30

GİH

İcra Müdürü

8

81

81

GİH

İcra Müdür Yardımcısı

6

182

182

GİH

İcra Müdür Yardımcısı

7

300

300

GİH

İcra Müdür Yardımcısı

8

300

300

GİH

İcra Katibi

5

300

300

GİH

İcra Katibi

6

500

500

GİH

İcra Katibi

7

500

500

GİH

İcra Katibi

8

500

500

GİH

İcra Katibi

9

500

500

GİH

İcra Katibi

10

700

700

GİH

İcra Katibi

11

700

700

GİH

İcra Katibi

12

788

788

GİH

Memur

9

150

150

GİH

Memur

10

150

150

GİH

Memur

11

200

200

YH

Memur

12

400

400

YH

Hizmetli

9

50

50

YH

Hizmetli

10

100

100

YH

Hizmetli

11

100

100

YH

Hizmetli

12

150

150

YH

Hizmetli

13

200

200

  TOPLAM  

6.896

 

6.896

(3) SAYILI LİSTE

KURUMU : DANIŞTAY BAŞKANLIĞI

TEŞKİLATI : MERKEZ

İHDAS EDİLEN KADROLARIN

Unvanı

Derecesi

Adedi

Toplam

Tetkik Hâkimi

6

20

20

Tetkik Hâkimi

7

20

20

TOPLAM

40

40

ankara web tasarım